Arkadaşlar bildiğiniz gibi, uyuşturucu madde kullanımı tehlikeli biçimde artmakta. Ne yazık ki bu konuda fazlasıyla umursamaz olan gençliğimiz ve ebeveynlerin yanlış davranışları( aşırı baskı ve güvensizlik) sorunu çığ gibi büyütüyor...
Ben de bunun üzerine uyuşturucu maddeler ve onlarla savaş hakkında bir başlık açmaya karar verdim..
UYUŞTURUCU MADDE NEDİR?
Uyuşturucu beyin işlevlerini doğrudan etkileyerek bedensel, ruhsal, davranışsal ve bilişsel değişimlere yol açan, bağımlılık oluşturan ve keyif veren maddelerdir.
BAĞIMLILIK NEDİR?
-Birçok bırakma girişimine rağmen kullanılan maddeyi bırakamama
-Kullanılan madde dozunu giderek artırma. Ki bu tolerans durumudur. Güç geçtikçe kullanılan madde dozu yeterli gelmemeye başlar. Keyif verme durumu azalmıştır. Bu yüzden kullanılan madde miktarı artırılır.
-Maddeyi kullanmadığı zaman yoksunluk belirtileri duyma,
-Zararlarını görmesine rağmen kullanımı sürdürme,
-Zamanının büyük bölümünü madde arayarak, kullanarak geçirme,
-Maddeyi yaşamın merkezi yapma.
BAĞIMLILIK TİPLERİ:
FİZİKSEL BAĞIMLILIK:
Tolerans ve yoksunluk belirtilerine yol açar.
Toleran Kullanılan madde miktarının giderek artırılmasıdır.
Yoksunluk: Uzun süre kullanım sonrasında, madde kullanımı bırakıldığı zaman ortaya çıkan fiziksel ve ruhsal sorunlardır. Yoksunluk belirtileri, bu belirtilerin şiddeti ve süresi kullanılan maddenin cinsine göre değişir.
PSİKOLOJİK BAĞIMLILIK:
Madde kullanılmadığında, sürekli boşluk hissi, huzursuzluk, sıkıntı, maddeyi arama, yaptığı işlerden zevk alamama, sinirlilik, moral bozukluğu; madde olmaksızın yaşamını sürdürememe, bir iş yapamama gibi duygular içinde olmaktır. Bu bulgular yıllarca sürebilir. Kullanılan maddeye göre yoğunlukları değişir.
MADDENİN KÖTÜYE KULLANIMI:
Kişinin kendi sağlığına, yaşam biçimine ve çevresine zarar gelecek biçimde madde kullanmasıdır. Kötü kullanımın neden olduğu sorunlar arasında; iş ve okul başarısızlığı, ailesel sorunlar, organik hastalıklar sayılabilir. Maddeyi bırakma düşüncesi oluşmaz.
UYUŞTURUCU BAĞIMLILIĞI NASIL GELİŞİR?
Madde kullanımına başlamakta arkadaş etkisi çok önemlidir. Yapılan araştırmalar maddeyi kullanan öğrencilerin %60-80'inin maddeyi ilk kez arkadaşından aldığını göstermektedir.
Kişi arkadaşının kullandığı maddeyi merak eder ve kullanır. Maddenin keyif verici etkisi hoşuna gittiği için tekrar kullanır. Her denemesinde bir kez daha kullanmayacağına kendi kendine söz verir.
Çevresinde gördüğü diğer bağımlıların kendisi gibi olmadığında, onların zayıf karakterli olduğuna inanmaktadır.
Kısa süre sonra maddeyi daha çok kullanmaya başlar. Zamanla madde kullanımının kendisi için bir sorun olduğunun farkına varır; lakin bırakamaz.
Bazen aile kişiyi maddeyi bırakması için zorlar. Zorla yapılan bu tedavi girişiminin önemli bir yararı yoktur.
Bir süre sonra da kendisi kurtulmaya karar verir. Fakat arkadaş çevresini ve yaşam biçimini değiştirmesi gerektiğini düşünemez ya da bilemez.
Tedavi tamamlandıktan sonra bağımlı için her şey bitmiş değil, aksine bir çok şey yeni başlamıştır. Bir süre sonra eski günleri unutur ve o günleri iyi bir şekilde anmaya başlar. İşte tehlike bu dönemde ortaya çıkar.
Bir gün sadece bir kez denemek ister; ancak bağımlılk hastalığının özelliği gereği maddeyi tekrar bir kez dahi kullansa eskisi gibi olur. Ve kişi yeniden bağımlı olmuştur.
BAĞIMLILIĞIN GETİRİLERİ:
Öncelikle kişide davranış değişiklikleri ortaya çıkar. Çaresizlik, yanlızlık, mutsuzluk ve depresyon.
En hafifinden ağırına bütüm maddeler bedensel zararlara yol açar. Bu durum ölümle bile sonuçlanabilir.
Madde kullanımı; ekonomik kayıplar, arkadaş ve aile desteğinin kaybı, işsizlik ve birçok sosyal soruna neden olur.
BAĞIMLILIK YAPAN MADDELER:
1-Uyarıcılar: Amfetamin, kokain, ecstasy( ki ben agony demeyi tercih ediyorum) kilo verme hapları. Güçlü, neşeli ve uyarılmış hissettiren ilaçlardır
2-Merkezi sinir sistemini baskılayanlar: Barbitüratlar, Benzodiazepinler( Xanax, Nervium, Ativan, Tranxlyne, Diazem) alkol. Sakinleştirici ve uyku verici etkileri vardır.
3-Opiadlar: En tehlikeli sınıf. Eroin, kodein, morfin, metadon. Dünyanın en güçlü ağrı kesicileridir aynı zamanda.
4-Kannabisler: Marijuana, esrar. Sersemlemiş hissettiren bir uyuşturucu sınıfıdır.
5-Hallusinojenler: Hayal görmeyi sağlarlar. LCD, meskalin( melek tozu; kaktüsten elde edilir)
6-Uçucu maddeler: Bali, uhu, tiner. Sersemlemiş hissettirirler.
7-Tütün: Sigara, pipo, nargile, puro.
8-Diğer: Akineton, Dramamine, Anti-Em. Tedavi dozları dışında kullanıldıklarında bağımlılık yaratabilirler.
SİGARA VE TÜTÜN:
Dünyanın en yaygın kullanılan bağımlık yapıcı maddesidir.
Tütün kullanımını bırakanların %70'i üç ay içinde yeniden başlar.
Tütün yandığında kül dışında üç bileşen ortaya çıkar. Katran(kansere yol açar) nikotin(uyarıcı ve bağımlılık yapıcı bir maddedir) ve karbonmonoksit.
Dünyada meydana gelen ölüm nedenlerinin başında sigara vardır. Sigara ile ilişkisi olduğu bilinen hastalıklar:
-Kalp damarlarında tıkanıklık( kalp hastalıklarının %30'unda sigara etkendir)
-Bronşların daralması ve akciğer hastalıkları
-Bacak ve beyin damarlarında tıkanma
-Kanser; akciğer kanserlerinin %90'ı sigara kaynaklıdır. Böbrek kanseri görülme riskini 2 kat artırır.
-Gebelikte; erken doğuma, düşüğe ve bebek ölümlerine yol açar.
ALKOL:
-Genellikle; ilk alkol deneyimi 12-16 yaş arasındadır. Alkol kullanımı hakkında ciddi yanlış bilgiler vardır. Alkolun uyku getirdiğine inanılır. Evet uyku getirir ama uyku kalitesi ve düzeni bozulur. Alkol ayrıca; gastrit, ülser, pankreas iltihabı, karaciğerde yağlanma ve fonksiyon bozukluğu, hepatit, siroz, kansızlık, vitamin eksikliği, bunama gibi bir çok hastalığı da yol açar.
*ESRAR: (Önemli)
Esrar kullanımı çok sık olduğundan önemli ibaresi koymayı uygun gördüm. Ne yazık ki insanlarımız esrarın çok az zararı olduğu şeklinde, son derece yanlış bir fikre kapılmakta.
Yasadışı uyuşturucular arasında en sık kullanılan maddedir. Yapılan araştırmalar gençlerin %5'e yakınının hayatlarında en az bir kere esrar kullandığını göstermektedir.
Hint kenevirinden elde edilir. Sigara gibi sarılarak ve sigara tütününe karıştırılarak içilir. Joint, ot ya da marijuana adı ile de anılır.
Gevşeme, konuşkanlık, kendini iyi hissetme ve algılarda artmaya neden olur.
Esrar yağ dokusunda birikir. Bunun sonucu olarak esrar alındıktan bir hafta sonra bile etken maddenin yarısı vücutta kalır. Ciddi karaciğer sorunlarına yol açar. Karaciğer yetmezliği bunların başındadır.
Beyin ve sinir sistemi: Bellek üstüne etkisi çok fazladır. Unutkanlıklara yol açar, düşünme yetisini azaltır, refleksleri yavaşlatır. Kişinin sorun çözme yetisi çöker.
Üreme sistemi: Hormon salgılanımını %25-30 arasında azaltır.
Akciğerler: Esrar sigaraya oranla, akciğer kanserine 5 kat daha fazla neden olur. Uzun süre kullanımı bronşite yol açar.
Esrar bir geçiş maddesidir. Esrar kullanılan kişiler ileride diğer maddelere de kolayca alışabilir.
EROİN:
Açık kahverengi ve toz şeklinde satılan bir maddedir. Eroinin saflığı artıkça rengi beyazlaşır. Afyondan elde edilir.
Genellikle buruna çekilerek kullanılır. Sigara tütününe de karıştırılabilir. Sigara jelatini ya da alüminyum folyo üstünde ısıtılarak buharının içe çekilmesi şeklinde de kullanılır. Kas ve damar içi en bilinen kullanım şeklidir.
Bir haftalık kullanımlarda bile bağımlılık oluşturur. İki kullanım bile bazı kişilerde yeterlidir. Tolerans büyük hızla gelişir. Bu nedenle doz artırımı ölümme yol açar.
Hareket yavaşlığı, kendini iyi hissetme, gevşeme, sıcaklık hissi, yüzde kırmızılık, el titremesi, kasılma ortaya çıkan belirtileridir. En öenmli yan etkilerden biri enjektör paylaşımı ile AIDS ve Hepatit'e yol açmasıdır.
Eroin etkisi 6-8 saat içinde sonlanır. Şiddetli yoksunluk belirtileri ortaya çıkar. Kas ağrıları ve kramplar, uykusuzluk, gözde yaşarma, burun akıntısı bu belirtilerdendir.
Yoksunluk belirtilerini gidermek için kişi 6 saatte bir kullanımı tekrarlar. Yüksek doz halinde ölüm kaçınılmazdır.
Gözbebeklerinin küçülmesi, solunumun yavaşlaması ve koma hali ölümün belirtileridir.
KOKAİN:
Beyaz renkli ve toz şeklinde bir maddedir. Buruna çekilerek kullanılır. Sigara ya da enjeksiyon yoluyla da kullanılabilir. Bağımlılık yapıcı etkisi çok fazladır. Tek bir kullanımdan sonra bile bağımlılık yapabilir.
Kokain alındığına kişiyi uyarır ve keyif verir. Ama etkileri kısa sürelidir. Bir saat içinde sonlanır. Etkileri sonlandıktan sonra ortaya çıkan yoksunluk belirtileri 6 ay sürebilir.
Yoksunluk belirtileri arasında ruhsal çöküntü, halsizlik, güçsüzlük, çok uyuma ve mutsuzluk hali vardır.
Fiziksel getirileri:
-Burun kanamaları
-Beyin damarlarında tıkanma
-Beyin kanamasına yol açabilecek yüksek tansiyon
-Migren tipi baş ağrıları
-Kalp atış düzensizlikleri
*EXTASY: (Önemli)
Kullanımı hızla yaygınlaşan bir uyuşturucu.
Genellikle tablet ve kapsül şeklinde satılır. Kullanıldıktan sonra enerji artışı, canlılık, algılama hissinde artmaya yol açar.
Etkileri uyarıcı sınıfından olan amfetaminlere benzer. Uykusuzluk ve aşırı kuşkuculuğa yol açar. Kalp rahatsızlığı, yüksek tansiyon, sara hastalığın olanların bu maddeyi kullanması ölüme neden olabilir.
Bunun yanında aşırı su kaybı ve beden ısısında yükselme yüzünden de ölüm görülebilir. Böbrek ve karaciğerleri çok yorar.
AMFETAMİN:
Hap ya da beyaz toz halinde bulunur. Ağızdan alınabilir, buruna çekilebilir.
Ülkemizde yanlızca "Ritalin" adındaki amfetamin yasal olarak kullanılmakta ve "Dikkat eksikliği ve hiperaktivite sendromu" tedavisinde kullanılmaktadır. Ayrıca Captagon, Dexedrine adlı ilaçlar da amfetamin sınıfındadır. Lakin Türkiye'de satılmamaktadırlar.
Uyarıcı ve zihjin açıcılardır. Performans artırıcı ve keyif vericidirler.
Amfetamin alımını takriben şizofreni benzeri bir tablo görülebilir. Yoksunluk belirtileri arasında sıkıntı, mutsuzluk, çöküntyü hali, güçsüzlük, kabuslar, fazla uyuma, bağ ağrısı ve kas krampları vardır.
Amfetaminler kalp damarlarının tıkanmasına, beyin- damar hastalıklarına, hipertansiyona ve iskemik kolite(iç organların oksijensiz kalmasına) neden
UYUŞTURUCU MADDE KULLANAN KİŞİLER NASIL ANLAŞILIR:
Kişini uyuşturucu kullandığını anlamak kolay değildir. Uzun yıllar kimse tarafından fark edilmeden uyuşturucu kullanan bağımlılar vardır.
Uyuşturucu satın almak için para gereklidir. Bu parayı sağlamak için hırsızlık yapıp yakalandıklarında madde kullandıkları anlaşılabilir. Uyuşturucu madde kullanıldıklarından kuşkulanılan kişilerde gözlenen davranışlar doğru yorumlanmalıdır. Bunlar başka nedenden de olabilir.
Kişi kullanmadığı halde suçlanırsa ilişki baştan kopar. Hatta uyuşturucu kullanmaya niyeti olmadığı halde teşvik bile olabilir bu.
Davranış değişiklikleri:-Çevrelerindeki değişiklik. Kişi iki nedenle çevresini değiştirmek zorundadır. Birincisi yeni arkadaş çevresinde daha rahat madde bulacak ve ikincisi kullanacaktır.
-Ani davranış değişiklikleri. Kimi zaman neşeli, kimi zaman sakin, kimi zaman öfkeli, kimi zaman saldırgan davranışlar gözlenebilir.
-Okulda/işte başarısı iyi olan öğrencinin başarısı düşmeye başlar. Başarısı düşmesine rağmen, bu başarısızlık onun için ciddi bir sorun olarak algılanmaz. Önemli nokta başarısızlığın altında başka nedenler de olabileceğidir. Yargısız infaz yapılmamalıdır.
-Okula devam azalır.
-Mümkün olduğunca ailesiyle görüşmez ve odasından çıkmaz.
-Her zamankinden daha fazla para harcamaya başlar. Para miktarı da sürekli olarak artar. Çünkü tolerans nedeniyle madde miktarı artıyordur.
-Kendisine olan bakımı azalır. Üstüne, başına giyeceğine para harcamaz.
-Dalgındır ve dikkat eksikliği gösterir.
-Halsiz ve yorgun görünür. Genel bir isteksizlik içindedir.
-Konuşmasında güçlük olabilir. Peltek ya da mırıltılı biçimde konuşabilir. Aşırı terleme, bulantı, kusma görülebilir.
-Uyku problemleri ortaya çıkar.
-Beslenme alışkanlıkları bozulduğu için ani kilo alma/verme gerçekleşebilir.
-Madde yoksunluğunda; eklemlerde ağrılar, kramplar, esneme ve tüylerin ürpermesi görülür. Bu yüzden kullanılan ağrı kesicilerin miktarı artar.
-Vücudunda yara izleri, ciltte renk değişikliği, iltihaplı yara ve enjektör izleri görülür.
NE YAPILMALI?
-Yapılacak ilk şey kişiyle konuşmaktır. Ancak konuşmayı yapacak kişi kendini bu konuda hazır hissetmelidir. Hazır olmadan konuşmak yalnızca zarar getirir.
Kişi yeterince gözlemlenmeli ve hakkında veri toplanmalıdır.
-Konuşurken onu korkutmamaya özen gösterin. Tarafsız, samimi ve yalın olun.
-Amacınızın ne olduğunu üstüne basarak vurgulayın. Ona destek ve yardımcı olmak istediğiniz hatırlatın.
-Gizlilik ilkesine kesinlikle uyun.
-Onun düşünce ve korkularını anlamaya çalışın.
-Onu kesinlikle suçlamayın ve yargılamayın. Ancak bunun sonuçlarına kendisinin katlanacağını hatırlatın.
-Onun sorumluluğunu, onun yerine üstlenmeyin. Onun kendi sorumluluğunu üstlenmesine yardımcı olun.
Konuşurken;
-Ona dikkatinizi verin.
-Sözünü kesmeyin.
-O konuşurken ne konuşacağınızı planlamayın.
-Sözünü kesmeyin.
-Bakışlarınızı kontrol altında tutun ve kaçırmayın.
-Beden diline dikkat edin.
-Dinlediğinizi ona belli edin.
Yanıt verirken;
-"Bu durum beni çok etkiledi ve seni anlıyorum bu zor bir durumdur" biçiminde konuşun.
-"Şunu yapmalısın, ben senin yerinde olsam" demeyin.
Bağımlı gencin ailesine haber verme durumundaysanız dikkatli olun. Bazen aile bu durumu yadsıyabilir ya da inkar edebilir. Çünkü çocuklarının bu tür bir şey yapmayacağına kendilerini inandırmışlardır.
Bu durumda ailenin üstüne fazla gitmeyin. Görüşmeyi başka güne erteleyip onlara zaman verebilirsiniz.
YÖNLENDİRME:
Bağımlı kişiler tedavi kurumlarından çekinirler. Bu nedenle onları cesaretlendirin. En azından danışmanlık kurumlarına, psikiyatr/psikologlara başvurmalarını sağlayın. Bu konudaki mesajınızı sık sık yineleyin.
Gencin kendisi hakkında söylediği olumlu düşünceleri siz de ona yenileyin. Böylece onun olumlu tarafları pekiştirelebilir.